21 Ocak 2014 Salı

SOKAK ÇOCUĞU OLMA YOLUNDA:)

Geçen hafta sonu çandarlıdaydık malüm orda olunca mildanın keyfine diyecek yok, bu bakımdan biraz şanslıyız galiba😃 
Ben çocukluğumu sokakta doyasıya oynayan biri olarak kızımında bundan yoksun olmasını hiç istememiştim, çandarlıda mildam için herşey var: deniz, kum, çamur, ve köy havasının az da olsa halen hükmünü sürdüğü bir belde, herkes birbirini tanıyor,çoğu yazlık anlayışıyla yaşamaya dirense de o itici ve kendini bilmez teyzelerin varlığı,herşeye burnunu sokan bilmiş tavırlara inat biz çocukluğumuzu yaşayacağız, gerçi eskisi gibi prim yapmıyor artık bu bilgiç şirinler! Aman konuyu dağıtmıyım şimdi.
Mildam büyüyor elbet geçen hafta yağmurdan sonra su birikintilerinin bizi tahrik etmesi sonucu, giydik çizmelerimizi şılap şulop oynadık, milda öyle mutluydu ki bir o birikintiye bir diğerine derken hopluyor zıplıyor, sonunda dengesini kaybedip suya düştüüü:) ah surat tabi şaşkın:) kalktı , etrafa baktı:) düşünce bişey olmuyormuş deyip ellerinin üstüne kendini bırakıverdi:) bir bana bakıp yayannn! Diyor diğer yandan hopluyor:)
Kendimi gördüm, o oyun onun için öyle tatlı ki, hiçbirşeyde yok tadı:)
Bu arada bu aralar YAĞMURLU BİR GÜN  adlı kitabımız var onu da okuyoruz, TÜBİTAK yayınlarının orada geçen hikayeninde bir nevi uygulamasını yaptık, şimdi kitabı ne zaman okusam ona ayakları durmuyor yerinde çizmelerini gösterip, çoraplarını çıkarıyor:) 
Yaşayarak öğrenme diye buna derler:)
Zaten burdayken deniz kenarında da kumların içine uzanmak, ellerinin o kum yığını arasından çıkışını izlemek en güzel keyfi:) bir de köpek, kedi dostlarımız var bizim bazen balkondan bazen yanlarına gidip onlara ekmek vermek de ayrıca bir sorumluluk:) annesnnesiyle yapıyorlar bunu daha çok:)
Allah'tan öyle titiz ve tirmil biri değil anneannemiz :) mildanın evi dağıtması, dökmesi, kırması , halının orta yerine dökülen yiyecekler , onun gelişiminin bir parçası olduğunu düşünen bunları yaparsa öğrenir diyen anneannemiz var, Allah'tan yani:) kahvaltı hazırlıyorlar mesela; annem veriyor mildaya bardakları arada birbirine vurarak masaya götürse de risk almadan öğrenilmez diyor:) öyle ya risk almak lazım bazen; tehlikeye atacak durumlar dışında tabi:)
Şimdi bol güneşli günleri bekliyoruz izmirde,daha çok doğal yaşam oyunları için,sağlıkla geçsin günlerimiz ,sevgiyle dolsun içimiz diyoruz:)



19 Ocak 2014 Pazar

ANNE SÜTÜNE VEDA

Epeyce oldu aslında veda edeli :(biraz emin olmak için bekledim yazımı yazmayı
Mildam şu anda 20 aylık, bu kararı evet ben aldım elbet ama onunda bu sürece katılmasını birlikte hareket etmemizi istememden dolayı kademe kademe bırakmaya karar verdim, 18.5 aylıkken başladım ben biraz zor tarafından girdim bu yola; gece emzirmelerini keserek:( ama sandığım gibi de pek zor olmadı, o gün gündüz emzirmiştim ve ona artık büyüdüğünü sütünün bardaktan içmesi gerektiğini söyledim. Akşam yatarken bir bardak süt içirdim (bu ana kadar hiç takviye süt vermemiştim) gece yarısı malüm kalkınca istedi ve ona e annem sen büyüdün ya ?demiştim,sana !bardaktan içtin dedim,yarın bakarız yine ,bende süt olursa içersin dedim. Gayet olgunlukla ;tamam mı? Dediğimde tamam der gibi başını salladı, uyumaya biraz zor geçti biraz kıvrandı o gece ama kararlı olmalıydım, tutarsız davranmadan kararlılıkla sürdürecektim artık!
Ertesi gün gündüz 1 kez emzirdim, geceden başlamamın bir sebebi de gündüzleri daha kolay atlatabilmek, oyun saatleri, yemek içmek derken daha kolay olacaktı.o yüzden zor olandan başlayıp kolaya doğru bir yol izledim. Hem değişken zamanlarda verebilirdim ona:)
Ikinci gece yine aynı tekrar istedi ve bir hafta kadar böyle direndik biraz ama 1 hafta boyunca geceleri hiç emzirmedim. Ikinci hafta gündüzleri hiç vermedim belki o hafta 2 Yada 3 kez gündüz emdi bi ara gece de verdim ama şöyle diyerek ;-bakıyım belki sütüm vardır varsa hemen senin dedim:) güldü bu fikir bile onun için çok güzeldi, verdim gülerek  mutlulukla emdi. Onu strese sokmak istemiyordum hep tepkilerini ölçtüm, bi gün çok tokken sordum kendim teklif ettim yani, istermisin diye istemedi, artık 19 aylık olduğunda ise değişken zaman aralıklarında emzirdim.ama her gece yatarken 1 bardak sütümüzü mutlaka içiyorduk yine istediğinde ki bu artık çok azalmıştı, Nalan da süt kalmamışşş, bitmişş bak sütlerimi ben bardağa koydum , artık bardaktan içiyorsun çünkü büyüdün diyerek her defasında bıkmadan yılmadan anlattım:) ve her defasında başını sallayarak onay veriyordu bana kuzum:) gündüz ve gece uykularında hiç bir değişiklik olmadı bu süreçte, oradan anlıyordum mutlu olduğunu, ağlamalar huysuzluklar hiçbiri yoktu. zaten bunlardan birini farkettiğinde duruma devam etmek olanaksızdı, benim için burada onunda bunu isteyerek birlikte üstesinden gelmekti, daha da gecikmek istemedim bu dahada zorlaştıracaktı işimizi, ama hazır olduğunu bebeğinizin hazır olduğunu hissetmek çok önemli bu noktada çünkü benim kızım normalden daha az emmeye başlamıştı bırakmasının daha kolay olacağını düşündüğüm için elveda dedik:) 
Günler bazen gece bazen gündüz ara ara devam ederken artık gece uyandığında istese bile annecim sütümü bardağa koydum deyip gece yarısı doldurduğum bir bardak ılık sütü başucumdan ona uzatıyordum:) içiyordu lıkır lıkır :)
Ve artık ikimiz için son a gelmiştik, artık yaklaşık 2,5 haftadır hiç bir şekilde emmiyor istemiyor bile, gece yarısı sütüde yok sadece gece yatmadan 1 bardak süt içiyoruz o kadar!
 Emzirme denen bu şahane duygu her ne kadar anne ve bebeği arasında anlatılmaz bir bağ kursa da vedaları da o bağın içinde sonsuz sevgiyle kurulan bağ sadece size özel yaşadıysanız bu ana kadar, bebeğinle de o denli rahat konuşuyor ve uzlaşabiliyorsun bu net!
Sandığımız kadar karışık bir durum değil oysa; eğer bebeğiniz buna hazırsa zaten gerisi daha kolay oluyor, herşeyi gayet iyi anlıyorlar, mühim olan kararlılıkla sürdürmek, onu strese sokmadan istediklerini yapmasını sağlamak, ben hiç tasvip bile etmediğim o geleneksel korkunç yöntemleri hiç aklımdan bile geçirmedim doğrusu, bunu yapacağıma uzun süre daha emzirir, bir gün onun bırakmasını beklerdim, çünkü onunla bu güzel ve özel bağımızın bu şekilde kopması onda yaratacak bir travma etkisini düşünemiyorum bile, en azından ben böyle düşünüyorum. Vedalar da hatırlanır elbet, tıpkı başlangıçlar gibi !!!
Artık emzirmeye veda demişken aramızdaki iletişim de gitgide çılgınlaşıyor, konuşmaya çabalıyor, onu anlamaya çalışıyorum. Çoğunu anlamlandıramasamda biz ona gülüyor,ve birbirimizi anlıyoruz. Emzirmeyi bırakıınca hiç öyle duygusal durumlarda yaşamadım  açıkçası çünkü ben emzirirken bu mükemmel duyguyu sonuna kadar yaşadım, ona yararı oluyorken anlamlıydı, ben ancak o zaman fayda sağlıyordum ona, bu nedenle veda ederken biz iyiydik, mutlu ayrıldık , mantık ayrılığı yani :))
Neyse tamamen şahsi fikirlerim olup bir gün eğer kızım da bu yaşantılardan geçeçek olursa elinin altında gözünün üstünde olsun istedim bu notlar... 
Velhasıl büyüyorlar gerçekten emmeyi bıraktığında sanki bebeklikten çıkmış gibi oluyorlar evet. Işin bu kısmı var işte hiç büyümesinler ama maalesef ki koşarak büyüyorlar hemde:(
Bizim veda hikayemizde bu darısı sizin başınıza :) anahtar kelimeler kararlılık,anlayış,empati bu çok önemli:) alışkanlıklardan kurtulmak zaman ister biraz, zordur yani...
Fotoğraf durumla pek ilgili gibi gözükmesede Büyüdü onun resmi :)


6 Ocak 2014 Pazartesi

20 AYLIK OLUNCA :)

Bebeğim 20 aylık oldu bile, kilo ve boyu gelişimi doğrultusunda normal artık ölçmek zorlaştığından net rakamları yazmıyorum. 
Ayakkabı numarası 21 bazen 22 giyiyor:)
Şu sıralar neyle oynadığı belli değil; bebeğiyle Mış gibi yaparak oyunlar oynuyor bazen yanında da olsam beni unutuyor, arabasına bindiriyor ( cici annesinin yeni yıl hediyesi) ama daha çok kendi binmek istiyor. Şimdi yeni bir uyaran ilgisini çekti ama yakında bırakır. 2 3 ay sonra yeniden daha anlamlı hale gelicek biliyorum.
Daha öncede yazdım oyuncaklar hep takas durumunda çoğunu kaldırıyor, yeniden çıkarıyorum.mesela müzik aletlerinden çok haz alıyor, ksilafon seviyor, gitar vs. Bana da marakasları sallamak düşüyor:) ben şarkı söylüyorum o Mış gibi yapıyor yine, ama nakaratlarını söylüyor, en sevdiğimiz şarkı bimbambom ve oradaki hahhah hahhh kısmı:) burayı iyi söylüyor, eğleniyoruz:)
Kulaklık merakı;dinlemek istiyor,şarkıları çok seviyor aslında en fazla vakit geçirebildiğimiz eğlendiğimiz kısım bu,gelelim lego lara pek ilgisini çekmiyor oynamıyor onlarla, bloklarını daha yeni yeni üstüste koyup deviriyor, öncesinde de şimdide biz yapalım o bozsun du, yani yap boz da işin hep boz kısmında milda:)
Evde ona farklı olsun diye aktiviteler yapmaya devam etsemde çoğu zaman o ne istiyorsa onu yapıyoruz, daha çok hareketli araba sürmeler, taşıma aktiviteleri, şimdi bu ara çadırını kurduk ( teyzesinden) zaten ona hiçbirşey alamıyorum desem yeri çünkü ne varsa oyuncak, kıyafet teyzesi önceden yetişiyor, milda sana bunu kim aldı - nuu diyor,(nurdan) adını öğrenmemesi de mümkün değil bu durumda:) sağolsun, teyze anne yarısı tam anlamıyla bu olsa gerek benden önce düşünüyor, sevgiside bir o kadar yoğun:) uzakta olunca daha bir başka tabi, özlemle geçiyor günler..çadır demiştim herşeyi oraya taşıyor, bebeklerini orada uyutuyor, yediriyor vs..
Bana ilk kez 26 Aralık ta anne dedi. Adım hep yayan dı, hala yayan diyor ama bazende anne diye sesleniyor, öyle alışmışım ki yayan demesine anne deyince değişik oldu biraz:)
Uykularımız hala düzenli sayılır kısmen:) sabahları 8:30 kalkıyor öğlen en geç 13;15 e kadar uyutmuş oluyorum 2 saat uyuyabiliyor, akşam da 21 30 yatıyor, tabi çoğu günler sekteye uğrayabiliyor bu saatler! Herzaman düzen aynı değil!
Yatmadan önce rutinlerimiz var: önce alt değişimi, bir bardak süt içimi,diş fırçalama,ve yatakta kitap okuma:) sonra uykuya geçiş, çoook uykusu varsa kucağımda ben ona okurken uyuyor ehh işte uykusuysa ninniye geçiyorum ve gözler yavaşça küçülüp kapanıveriyor;)
Dişlerine gelince 16 tane var 1. Azılar alt üst hangi ara çıktı anlamadan geçti, şimdi 2. Azıları bekliyoruz. Maşallah çok güzel ve düzgün dişleri var. Ama hala onu bir diş doktoruna götürmedim, ilk işim bu. Ikincisi bir ortapedi uzmanına ayaklar biraz içe basıyor gibi, gerçi en kötüsü bile 5 yaşına kadar düzelebiliyormuş, bunun için de çok geç kalmadan gitmem gerek, bir ara çok hastalanıp epey travma olucak onda diye doktor ve hastahanelerden uzak tutmak istedim, çok ağlıyor ve biliyorum canı yanıyordu, ara vermek iyi geldi, şimdi zamanı diye düşünüyorum.
Tek kelimelik bir sürü şey söylüyor çoğu nesneyi kendince anlamlandırmış ama bazen anlamıyorum haliyle, mesela hangi şarkı söyliyim diyorum- deçekebe diye birşey şimdi ne bu, öyle de çok şarkımız var ki:)))
Sıcaktan pek hoşlanmıyor,kızarıyor hemen yanaklar,terliyor küçük çapta, o yüzden hiç yün giydirmedim mesela ben doğduğundan beri,böyle daha rahat! Yün kazağı hiç yok!
Tercihleri oluşuyor yavaş yavaş evde giydiği çizme peluşları yerine mor ayakkabısını giymek istiyor. Tişört lerinde de durum aynı, zorlandığım giymesi gereken zorunlu hallerde de seçenek sununca işim kolaylaşıyor:)
Ayrıca bir enerji bir enerji koltukların arka yüzünden tırmanıp atlıyor, bugün ayakkabılıktan topuklu ayakkabılarımı çıkarıp giymemi istedi ve oturmadan dans etmemi üstelik birlikte:) çıkardıkça geri getiriyor, yine aynı şeyleri tekrarlıyoruz. Çöp kovasına çöp atmak en asli görev, seviyor:) 
Üstelik çok ta komik puhaa şeklinde gülüyor gerçekten komik bişeye:)) değişik bir sürü mimik, fotoğraflarını koymaya kıyamadığımdan çok eklemiyorum ama acayip mimikli bir kız:) benden değil bu yetenek onu biliyorum:( 
Neyse diyelim bitirirken herşey neyse ki yolunda hala öyle hırçın bir kızım yok elbet inatlaşmalar dediğim dedik durumlarımız var ama verdiğim tepkilerle ona yaklaşım makülse bu durumun geçici olduğunu bilerek davranırsak hiçbir problem kalmıyor, kalıcı izler oluşturmadan duruma geçici çözümler bulabilmek! Mesele sadece bu! Çocuğun çocuk olduğunu unutmadan ve bunu doyasıya yaşatarak:))
Sağlıkla ve huzur dolu bir yıl olsun hepimize bütün insanlığa.. Samimiyetle kurulan dostluklar olsun, neşe olsun, sevdiklerimiz hep bizimle olsun..