30 Eylül 2014 Salı

Milda büyüyor:)

Merhaba yeniden yazmayınca mutsuzum aslında ben negzel dertleşip duruyorduk burda, en sevdiğim bloğum ve tabiki arkadaşlarım benim gözümde apayrıdır yeri ama ne yazık ki zamanımı doğru planlayamadım :(
Artık çalışan anne kategorisinde yarışıyorum. Uzun zaman sonra işime geri  döndüm. Mutluyum evet ama birazda buruk, mildamsız saatlerim var falan .. Şimdilik anneannesiyle bu yüzden rahatım. Henüz havalar çok soğumamışken onun rahatınıbozmayalım dedik , hala çandarlıda haftasonları bizimle ama diğer günlerde de yanında olmaya çalışıyorum. Mazeretimiz bundandır yani hayatımız her an yenileniyor :) milda henüz 28 aylık artık kendini ifade edebiliyor, kendi kendine oyunlar falan .. En sevdiği hamur oyunları , resim yapmak ve müzik :) çoğu çocuklar gibi işte eğlenceyi seviyor bilirsiniz çok küçüktü kalem tutar resim yapardı bazı şeyler hiç değişmiyor işte .. Tam olarak ne konuştuğu anlaşılmasa da dediğim gibi bunu güzel ifade ediyor sanırım biraz geç çözülecek dili :) neyse buraya kadar tamam da çişini bir ara söyler gibi oldu bazen tuvalete çgidiyor oturuyor ama oturmasıyla kalkması bir oluyor . - bittii anne diyip kalkıyor sanıyorum belirtiler bakalım seyre daldık şimdilik :) istediği birşey varsa onu kandırmak ne mümkün işte tam bu noktada anladım 2 yaş sendromunu .. Unutmuyor uyusada, yesede, aradan saatler geçsede onu  unutmuyor illaki geri dönüyoruz :) genellikle sakin ve sabırlı bir karakteri var ve net hayır diyor istemediğine ve geri adım da yok, örneğin - hadi parka gidelim  - denize gidelim milda ? Milda dan cevap - ııııı ??? İşte böyle durumlarda kalakalıyoruz!
Uykularımız hala 2 li öğle uykusunu uyuyor, gecede en geç 10 da yatıyor . Uyumadan önce bale izliyoruz ??? Bunu nedense çok seviyor izlerken birlikte uyuyoruz artık :) iştah kısmında hiç zorluk çekmedim bugüne kadar çünkü hep yedi :) ve çoğunlukla dolap başında bekliyor ve hep bir ihtiyacı var :) dondurma gibi ...
Ben onunlayken hiç sıkılmıyorum aslında eğlenceli bir kızım var , çünkü duruma göre hareket edebiliyor monoton değil yani :) e tabi bazen dengesiz de olabiliyoruz beni Halaç pamuğuna çeviriyor :). 
Dedim ya büyüyor gerçekten bu ne hız yetişemiyorum bile ..yazlık kıyafetlerini geçirdim gözden seneyede giyer mi diye ne mümkün hepsini bir bir eledim.. Bir liste çıktı yine bize :) neyse ki teyzesi çoğunu yine düşünmüş ha bu arada bu yaz teyzesine çok alıştı kuzucum, artık resimlerine bile girmeyi başarmışsa ne diyeyim. Anne baba teyse çiziyoruz:) 
Ben daha milda büyürken notlarımı yazacağım devamı da var . Onun için şimdilik bizden bu kadar . Yazının anısına bir kaç fotoğraf karesi 
Sevgiyle kalın :) 
Ve işte çandarlıda geçen günler ... 28 aylık 

17 Haziran 2014 Salı

2 YAŞ DOĞUM GÜNÜ Günlüğü

Doğum günümüzden 1 ay geçmesine rağmen yinede detayları ve notlarımı paylaşmak istedim. Hızla geçen zamana yetişemiyorum. Oysa hamileyken ne çok boş vaktim varmış benim, şimdilerde yeni işler ,mildamın giderek artan ilgi yoğunluğu,içinde bulunduğumuz can sıkıcı toplumsal olaylar en çok ta canımızı yakan genç ölümler...
Miniğimin doğum gününe 1 ay kala hazırlandım bu yıl arkadaşlarıyla evde yapmaya karar verdim, hazırlıklarını bizzat kendim yapmak istedim birazda doğal olsun dedim. Rustik modasına bebek doğum gününe de ekledim, güzel oldu yaparken çok eğlendim ben, gelen misafirlerimize dağıtmak için 2 yaş hatırası  ahşap yazılar yazdım. Üstelik işimin bir parçasıydı. Iyi ki doğdun yazılı bayrakları çuval keserek boyadım, kurdela ile bağladım diktim.2 yaş kurabiyelerini eksik etmedim pek tabiki. Canım arkadaşlarımda ikramlar konusunda beni yalnız bırakmadılar çünkü çoğunu yapabilecek zamanım bile yoktu. Mildanın en çok sevdiği cakepops larını yaptım mesela tamamını yiyip bitiremesede sanırım elinde tutmak hoşuna gidiyor, artık 2 yaşında kızım, defalarca tahmin edersiniz li mum üfledik, alkış yaptık, tam bir doğum günü çocuğuydu o gün, arkadaşlarına iyi bir ev sahipliği yaptı, odasına götürüp sürekli oyun oynama dans etme çabasındaydı kuzum, her ne kadar herkese bebekk diye seslensede onlar anlaşıyor aralarında , 25 aylık oldu bile ama milda hala öyle konuşamıyor 2 kelimelik cümleler kuruyor artık söylediklerimizi yeni yeni tekrar ediyor, sanırım biraz geç konuşacak :) ama 10 a kadar sayıyor şu aralar, sanırım tecrübeli arkadaşların dediğine göre bir anda olucak herşey bakalım artık. 2 yaş sendromu yaşamadık pek çünkü inatlaşmıyorum onunla sadece uykuya direnç şeklinde geçiriyoruz, hala öğle uykularımız var, yaz saati uygulamasına geçince rahatladık biraz. Yemek yeme konusunda zorlanmıyoruz pek çok şükür, zaman zaman iştahsız da olabiliyor elbet ama o kadarını bizde yaşıyoruz:) kendi kendine kaptırınca dakikalarca oyun oynayabiliyor, en sevdiği şey şu aralar boya ve sulu oyunlar 😁 bebeğim benim
Bebeğimin 2 yaş doğum gününden bazı detaylarıda paylaşayım istedim, hem ilham olsun hemde bize hatıra :)

Çok öperiz :) bizden renkli fotoğraflar böyle :) 

15 Nisan 2014 Salı

23.Ay Döngüsü

Bir varmışız bir yokmuşuz gibi.. Öyle hareketli günler geçiyorum ki bu ara, mildam büyüyor,haliyle hareket katsayısı artıyor, arkamı dönsem hep bir şaşırmaca.hergünüm yoğun ve yorgun ama tüm bunlar arasında bile bir hobi edindim kendime tahta boyuyorum, yazıyorum, çiziyorum. Ne zaman fırsat buluyorum derseniz karnım doyuyor, ruhum doyuyor, beynim sadece onu düşünüyor o an, çünkü öyle kötü haberler alıyoruz ki , gidişat!!! Vs bu çok etkiliyor böyle yaparak bir an olsun uzaklaşıyorum herşeyden, niye daha önce denememişim ki diyorum,sadece milda uyuduğunda
Yapabiliyorum,bazende birlikte:) eğlenceli kısmı:)
Neyse mildam 2 yaşına giricek artık, doğum gününü evimizde kutlayacağız kısmetse, onun için eğlenceli olacak bir doğum günü Plan'ım var, arkadaşları ve özgür oyunlar gibi. Diğerleri mildayı hiç ilgilendirmiyor, masaymış, sunummuş, oymuş, buymuş.. Biz işte kendimizce tatmin olalım, renk seçmece falan, ne yapsam falan bi nevi hobi masası :) eh yılda 1 Yada 2 kez böyle masalar kurulduğunu düşünürsen çok ta abartı olmaz.aslında sevmiyorda değilim güzel sunumları, hoşlukları, zor geliyor sadece bazen:) olsun 1+1=2 bişey olmaz. Hazırlık yapacağım işte:)
Aslında bugün yazmayı seçmemin sebebi; resmen dili çözüldü çocuğumun bu zamana kadar elbet söylüyordu bişeyler kendince, mıkırtılar, mırıldanmalar falan ama; hiç söyle milda bu ne şunu söyle dediğimiz hiçbir şeyi tekrar etmiyordu bazı durumlar hariç, bugün resmen çığır açtı hep derlerdi bi anda oluyor diye, gerçi öyle olucak tabi ama işte! Bugün kek yapımında kullanılan tüm sözcükleri tekrar etti, bi nevi tarifini verdi çocuğum, beraber yaptık..
Mesela gözlemliyorum öyle 2 yaş sendromu erken girme durumları yaşamadık pek, çoğu zaman uysal sma bazen dediğim dedik, mühim olan o noktada inatlaşmamak ve üstüne gitmemek, öyle olunca yormuyor, üzülmüyoruz :) ağlarken yanına gidip ona neden sormaya kalksam ağlama davranışını daha da arttırıyor, o yüzden kendinle başbaşa bırakıyorum,sonra sakinliyor:) tercihleri oluyor, menimm diyor   Herşeye ama onun olanlara gerçekten, sağolsun benim olan birşeyi kim giydiyse Yada taktıysa benim adıma sahipleniyor , bir bir bana getiriyor hepsini:)
Yemek ve uyku düzenimiz çok şükür ki gayet iyi:)yemek seçmiyor pek fazla kerevizi bazen çıkartıyor bende suyuyla idare ediyorum. Domates yemiyor şimdilik, yemediklerinden çok , çok sevdiği şeyler var, yoğurt gibi, çorba gibi mesela :) 
Günlerimiz hep bir koşuşturmaca halinde geçiyor, şimdi 2 yaş derken belki okul falan bakıcaz artık, bu arada oyun grubuna da gittik biz, çok iyi geldi ona, çok sevdi, bıraksam kalıcak o derece yani, şimdi haftasonu hareket eğitimine götüreceğim. Bakalım neler yapıcak ??? Bizi özleyen dostlarımıza da şimdiden çok. Selam olsun, aklımdan hiç çıkmayan isimlerim var burda benim, onlar kendini bilir , öpüyoruz sizi çok, daha yazacaklarım çok, biriktirdim , daha doğum günü olucak falan...
Sevgiyle kalın...

Bu arada deniz sezonunuda biz böyle açtık:)

21 Ocak 2014 Salı

SOKAK ÇOCUĞU OLMA YOLUNDA:)

Geçen hafta sonu çandarlıdaydık malüm orda olunca mildanın keyfine diyecek yok, bu bakımdan biraz şanslıyız galiba😃 
Ben çocukluğumu sokakta doyasıya oynayan biri olarak kızımında bundan yoksun olmasını hiç istememiştim, çandarlıda mildam için herşey var: deniz, kum, çamur, ve köy havasının az da olsa halen hükmünü sürdüğü bir belde, herkes birbirini tanıyor,çoğu yazlık anlayışıyla yaşamaya dirense de o itici ve kendini bilmez teyzelerin varlığı,herşeye burnunu sokan bilmiş tavırlara inat biz çocukluğumuzu yaşayacağız, gerçi eskisi gibi prim yapmıyor artık bu bilgiç şirinler! Aman konuyu dağıtmıyım şimdi.
Mildam büyüyor elbet geçen hafta yağmurdan sonra su birikintilerinin bizi tahrik etmesi sonucu, giydik çizmelerimizi şılap şulop oynadık, milda öyle mutluydu ki bir o birikintiye bir diğerine derken hopluyor zıplıyor, sonunda dengesini kaybedip suya düştüüü:) ah surat tabi şaşkın:) kalktı , etrafa baktı:) düşünce bişey olmuyormuş deyip ellerinin üstüne kendini bırakıverdi:) bir bana bakıp yayannn! Diyor diğer yandan hopluyor:)
Kendimi gördüm, o oyun onun için öyle tatlı ki, hiçbirşeyde yok tadı:)
Bu arada bu aralar YAĞMURLU BİR GÜN  adlı kitabımız var onu da okuyoruz, TÜBİTAK yayınlarının orada geçen hikayeninde bir nevi uygulamasını yaptık, şimdi kitabı ne zaman okusam ona ayakları durmuyor yerinde çizmelerini gösterip, çoraplarını çıkarıyor:) 
Yaşayarak öğrenme diye buna derler:)
Zaten burdayken deniz kenarında da kumların içine uzanmak, ellerinin o kum yığını arasından çıkışını izlemek en güzel keyfi:) bir de köpek, kedi dostlarımız var bizim bazen balkondan bazen yanlarına gidip onlara ekmek vermek de ayrıca bir sorumluluk:) annesnnesiyle yapıyorlar bunu daha çok:)
Allah'tan öyle titiz ve tirmil biri değil anneannemiz :) mildanın evi dağıtması, dökmesi, kırması , halının orta yerine dökülen yiyecekler , onun gelişiminin bir parçası olduğunu düşünen bunları yaparsa öğrenir diyen anneannemiz var, Allah'tan yani:) kahvaltı hazırlıyorlar mesela; annem veriyor mildaya bardakları arada birbirine vurarak masaya götürse de risk almadan öğrenilmez diyor:) öyle ya risk almak lazım bazen; tehlikeye atacak durumlar dışında tabi:)
Şimdi bol güneşli günleri bekliyoruz izmirde,daha çok doğal yaşam oyunları için,sağlıkla geçsin günlerimiz ,sevgiyle dolsun içimiz diyoruz:)



19 Ocak 2014 Pazar

ANNE SÜTÜNE VEDA

Epeyce oldu aslında veda edeli :(biraz emin olmak için bekledim yazımı yazmayı
Mildam şu anda 20 aylık, bu kararı evet ben aldım elbet ama onunda bu sürece katılmasını birlikte hareket etmemizi istememden dolayı kademe kademe bırakmaya karar verdim, 18.5 aylıkken başladım ben biraz zor tarafından girdim bu yola; gece emzirmelerini keserek:( ama sandığım gibi de pek zor olmadı, o gün gündüz emzirmiştim ve ona artık büyüdüğünü sütünün bardaktan içmesi gerektiğini söyledim. Akşam yatarken bir bardak süt içirdim (bu ana kadar hiç takviye süt vermemiştim) gece yarısı malüm kalkınca istedi ve ona e annem sen büyüdün ya ?demiştim,sana !bardaktan içtin dedim,yarın bakarız yine ,bende süt olursa içersin dedim. Gayet olgunlukla ;tamam mı? Dediğimde tamam der gibi başını salladı, uyumaya biraz zor geçti biraz kıvrandı o gece ama kararlı olmalıydım, tutarsız davranmadan kararlılıkla sürdürecektim artık!
Ertesi gün gündüz 1 kez emzirdim, geceden başlamamın bir sebebi de gündüzleri daha kolay atlatabilmek, oyun saatleri, yemek içmek derken daha kolay olacaktı.o yüzden zor olandan başlayıp kolaya doğru bir yol izledim. Hem değişken zamanlarda verebilirdim ona:)
Ikinci gece yine aynı tekrar istedi ve bir hafta kadar böyle direndik biraz ama 1 hafta boyunca geceleri hiç emzirmedim. Ikinci hafta gündüzleri hiç vermedim belki o hafta 2 Yada 3 kez gündüz emdi bi ara gece de verdim ama şöyle diyerek ;-bakıyım belki sütüm vardır varsa hemen senin dedim:) güldü bu fikir bile onun için çok güzeldi, verdim gülerek  mutlulukla emdi. Onu strese sokmak istemiyordum hep tepkilerini ölçtüm, bi gün çok tokken sordum kendim teklif ettim yani, istermisin diye istemedi, artık 19 aylık olduğunda ise değişken zaman aralıklarında emzirdim.ama her gece yatarken 1 bardak sütümüzü mutlaka içiyorduk yine istediğinde ki bu artık çok azalmıştı, Nalan da süt kalmamışşş, bitmişş bak sütlerimi ben bardağa koydum , artık bardaktan içiyorsun çünkü büyüdün diyerek her defasında bıkmadan yılmadan anlattım:) ve her defasında başını sallayarak onay veriyordu bana kuzum:) gündüz ve gece uykularında hiç bir değişiklik olmadı bu süreçte, oradan anlıyordum mutlu olduğunu, ağlamalar huysuzluklar hiçbiri yoktu. zaten bunlardan birini farkettiğinde duruma devam etmek olanaksızdı, benim için burada onunda bunu isteyerek birlikte üstesinden gelmekti, daha da gecikmek istemedim bu dahada zorlaştıracaktı işimizi, ama hazır olduğunu bebeğinizin hazır olduğunu hissetmek çok önemli bu noktada çünkü benim kızım normalden daha az emmeye başlamıştı bırakmasının daha kolay olacağını düşündüğüm için elveda dedik:) 
Günler bazen gece bazen gündüz ara ara devam ederken artık gece uyandığında istese bile annecim sütümü bardağa koydum deyip gece yarısı doldurduğum bir bardak ılık sütü başucumdan ona uzatıyordum:) içiyordu lıkır lıkır :)
Ve artık ikimiz için son a gelmiştik, artık yaklaşık 2,5 haftadır hiç bir şekilde emmiyor istemiyor bile, gece yarısı sütüde yok sadece gece yatmadan 1 bardak süt içiyoruz o kadar!
 Emzirme denen bu şahane duygu her ne kadar anne ve bebeği arasında anlatılmaz bir bağ kursa da vedaları da o bağın içinde sonsuz sevgiyle kurulan bağ sadece size özel yaşadıysanız bu ana kadar, bebeğinle de o denli rahat konuşuyor ve uzlaşabiliyorsun bu net!
Sandığımız kadar karışık bir durum değil oysa; eğer bebeğiniz buna hazırsa zaten gerisi daha kolay oluyor, herşeyi gayet iyi anlıyorlar, mühim olan kararlılıkla sürdürmek, onu strese sokmadan istediklerini yapmasını sağlamak, ben hiç tasvip bile etmediğim o geleneksel korkunç yöntemleri hiç aklımdan bile geçirmedim doğrusu, bunu yapacağıma uzun süre daha emzirir, bir gün onun bırakmasını beklerdim, çünkü onunla bu güzel ve özel bağımızın bu şekilde kopması onda yaratacak bir travma etkisini düşünemiyorum bile, en azından ben böyle düşünüyorum. Vedalar da hatırlanır elbet, tıpkı başlangıçlar gibi !!!
Artık emzirmeye veda demişken aramızdaki iletişim de gitgide çılgınlaşıyor, konuşmaya çabalıyor, onu anlamaya çalışıyorum. Çoğunu anlamlandıramasamda biz ona gülüyor,ve birbirimizi anlıyoruz. Emzirmeyi bırakıınca hiç öyle duygusal durumlarda yaşamadım  açıkçası çünkü ben emzirirken bu mükemmel duyguyu sonuna kadar yaşadım, ona yararı oluyorken anlamlıydı, ben ancak o zaman fayda sağlıyordum ona, bu nedenle veda ederken biz iyiydik, mutlu ayrıldık , mantık ayrılığı yani :))
Neyse tamamen şahsi fikirlerim olup bir gün eğer kızım da bu yaşantılardan geçeçek olursa elinin altında gözünün üstünde olsun istedim bu notlar... 
Velhasıl büyüyorlar gerçekten emmeyi bıraktığında sanki bebeklikten çıkmış gibi oluyorlar evet. Işin bu kısmı var işte hiç büyümesinler ama maalesef ki koşarak büyüyorlar hemde:(
Bizim veda hikayemizde bu darısı sizin başınıza :) anahtar kelimeler kararlılık,anlayış,empati bu çok önemli:) alışkanlıklardan kurtulmak zaman ister biraz, zordur yani...
Fotoğraf durumla pek ilgili gibi gözükmesede Büyüdü onun resmi :)


6 Ocak 2014 Pazartesi

20 AYLIK OLUNCA :)

Bebeğim 20 aylık oldu bile, kilo ve boyu gelişimi doğrultusunda normal artık ölçmek zorlaştığından net rakamları yazmıyorum. 
Ayakkabı numarası 21 bazen 22 giyiyor:)
Şu sıralar neyle oynadığı belli değil; bebeğiyle Mış gibi yaparak oyunlar oynuyor bazen yanında da olsam beni unutuyor, arabasına bindiriyor ( cici annesinin yeni yıl hediyesi) ama daha çok kendi binmek istiyor. Şimdi yeni bir uyaran ilgisini çekti ama yakında bırakır. 2 3 ay sonra yeniden daha anlamlı hale gelicek biliyorum.
Daha öncede yazdım oyuncaklar hep takas durumunda çoğunu kaldırıyor, yeniden çıkarıyorum.mesela müzik aletlerinden çok haz alıyor, ksilafon seviyor, gitar vs. Bana da marakasları sallamak düşüyor:) ben şarkı söylüyorum o Mış gibi yapıyor yine, ama nakaratlarını söylüyor, en sevdiğimiz şarkı bimbambom ve oradaki hahhah hahhh kısmı:) burayı iyi söylüyor, eğleniyoruz:)
Kulaklık merakı;dinlemek istiyor,şarkıları çok seviyor aslında en fazla vakit geçirebildiğimiz eğlendiğimiz kısım bu,gelelim lego lara pek ilgisini çekmiyor oynamıyor onlarla, bloklarını daha yeni yeni üstüste koyup deviriyor, öncesinde de şimdide biz yapalım o bozsun du, yani yap boz da işin hep boz kısmında milda:)
Evde ona farklı olsun diye aktiviteler yapmaya devam etsemde çoğu zaman o ne istiyorsa onu yapıyoruz, daha çok hareketli araba sürmeler, taşıma aktiviteleri, şimdi bu ara çadırını kurduk ( teyzesinden) zaten ona hiçbirşey alamıyorum desem yeri çünkü ne varsa oyuncak, kıyafet teyzesi önceden yetişiyor, milda sana bunu kim aldı - nuu diyor,(nurdan) adını öğrenmemesi de mümkün değil bu durumda:) sağolsun, teyze anne yarısı tam anlamıyla bu olsa gerek benden önce düşünüyor, sevgiside bir o kadar yoğun:) uzakta olunca daha bir başka tabi, özlemle geçiyor günler..çadır demiştim herşeyi oraya taşıyor, bebeklerini orada uyutuyor, yediriyor vs..
Bana ilk kez 26 Aralık ta anne dedi. Adım hep yayan dı, hala yayan diyor ama bazende anne diye sesleniyor, öyle alışmışım ki yayan demesine anne deyince değişik oldu biraz:)
Uykularımız hala düzenli sayılır kısmen:) sabahları 8:30 kalkıyor öğlen en geç 13;15 e kadar uyutmuş oluyorum 2 saat uyuyabiliyor, akşam da 21 30 yatıyor, tabi çoğu günler sekteye uğrayabiliyor bu saatler! Herzaman düzen aynı değil!
Yatmadan önce rutinlerimiz var: önce alt değişimi, bir bardak süt içimi,diş fırçalama,ve yatakta kitap okuma:) sonra uykuya geçiş, çoook uykusu varsa kucağımda ben ona okurken uyuyor ehh işte uykusuysa ninniye geçiyorum ve gözler yavaşça küçülüp kapanıveriyor;)
Dişlerine gelince 16 tane var 1. Azılar alt üst hangi ara çıktı anlamadan geçti, şimdi 2. Azıları bekliyoruz. Maşallah çok güzel ve düzgün dişleri var. Ama hala onu bir diş doktoruna götürmedim, ilk işim bu. Ikincisi bir ortapedi uzmanına ayaklar biraz içe basıyor gibi, gerçi en kötüsü bile 5 yaşına kadar düzelebiliyormuş, bunun için de çok geç kalmadan gitmem gerek, bir ara çok hastalanıp epey travma olucak onda diye doktor ve hastahanelerden uzak tutmak istedim, çok ağlıyor ve biliyorum canı yanıyordu, ara vermek iyi geldi, şimdi zamanı diye düşünüyorum.
Tek kelimelik bir sürü şey söylüyor çoğu nesneyi kendince anlamlandırmış ama bazen anlamıyorum haliyle, mesela hangi şarkı söyliyim diyorum- deçekebe diye birşey şimdi ne bu, öyle de çok şarkımız var ki:)))
Sıcaktan pek hoşlanmıyor,kızarıyor hemen yanaklar,terliyor küçük çapta, o yüzden hiç yün giydirmedim mesela ben doğduğundan beri,böyle daha rahat! Yün kazağı hiç yok!
Tercihleri oluşuyor yavaş yavaş evde giydiği çizme peluşları yerine mor ayakkabısını giymek istiyor. Tişört lerinde de durum aynı, zorlandığım giymesi gereken zorunlu hallerde de seçenek sununca işim kolaylaşıyor:)
Ayrıca bir enerji bir enerji koltukların arka yüzünden tırmanıp atlıyor, bugün ayakkabılıktan topuklu ayakkabılarımı çıkarıp giymemi istedi ve oturmadan dans etmemi üstelik birlikte:) çıkardıkça geri getiriyor, yine aynı şeyleri tekrarlıyoruz. Çöp kovasına çöp atmak en asli görev, seviyor:) 
Üstelik çok ta komik puhaa şeklinde gülüyor gerçekten komik bişeye:)) değişik bir sürü mimik, fotoğraflarını koymaya kıyamadığımdan çok eklemiyorum ama acayip mimikli bir kız:) benden değil bu yetenek onu biliyorum:( 
Neyse diyelim bitirirken herşey neyse ki yolunda hala öyle hırçın bir kızım yok elbet inatlaşmalar dediğim dedik durumlarımız var ama verdiğim tepkilerle ona yaklaşım makülse bu durumun geçici olduğunu bilerek davranırsak hiçbir problem kalmıyor, kalıcı izler oluşturmadan duruma geçici çözümler bulabilmek! Mesele sadece bu! Çocuğun çocuk olduğunu unutmadan ve bunu doyasıya yaşatarak:))
Sağlıkla ve huzur dolu bir yıl olsun hepimize bütün insanlığa.. Samimiyetle kurulan dostluklar olsun, neşe olsun, sevdiklerimiz hep bizimle olsun..